Yoga yapanların beslenmesi hep merak konusu olmuştur.
Oysa yoga yapmak için ne vejetaryen olmana ne de kahve içmeyi bırakmana gerek var.
Yoga bedeninin ihtiyaçlarını duymanı sağlar.
Kendine iyi bakma isteğin artabilir.
Yeter ki samimiyetle hisset.
Canın ne istiyor?
Gerçekten bu arzun bedensel bir ihtiyaç mı, yoksa zihne oyuncak mı?
Farket.
Ve tadını çıkar.
Özenle hazırladığın ve keyifle yediğin bir yemek seni o An’la ilişkilendirebilir.
Ve bu deneyim her bir lokmada meditasyona dönüşebilir.
Sağlıklı beslenme adına adını zor telafuz ettiğin pahalı malzemelere ihtiyacın yok aslında.
Senin bölgende hangi malzemeler var?
En sade, en basitinden.
İzmir’in otları meşhur mesela.
Tanıştırayım; Sarmaşık.
Yabani bir kuşkonmaz türü. Tilkişen’de deniyor.
Biraz sarımsak, soğan, zerdaçal..
Güzel bir sızma ile kavurabilirsin.
Ben yağ miktarını makul tutmak için kaynar su ekleyerek pişiriyorum.
Üzerine yumurta çok yakışıyor.
Sarmaşığın acısı ve acı olmayan çeşitleri var.
En önemli tüyo, bıçak değdirmemen gerekiyor.
Elle tek tek ayıklarken püf noktası çıt diye kırıldığı yerden koparmak.
İşte sana günün meditasyonu.
Ben beslenme uzmanı değilim sonuçta.
Kendimi beslemeyi seviyorum.
Sade’ce.
Bazen yogayla, bazen sarmaşıkla.
Bu yemeğe şöyle güzel bir şarkı ve beyaz şarap çok yakışır. Söylemeden edemedim.. Afiyetle olsun. 😉
Öyküm.
Fotoğraf Ozan Çelik